MİNİK DEV ÜRETİM VE PAZARLAMA
  ÇİFTLİK GÜBRESİ
 

Sera üreticileri,narenciye bahçe sahipleri,muz bahçeleri sahipleri,peyjaz firmaları bünyemizde 200 kamyona kadar doğal olan hayvan gübresi temin edilir.Keçi,inek gübre çeşitlerimiz bulunmaktadır.Toprağınızın bereketi için doğal gübre kullanmak çok önemlidir.Toprağınızın verimini artırmak ve doğallığını korumak için doğal gübre kullanınız.

Ahır Gübresinin Faydaları

Tümü organik madde ve organik artıklardan oluşur. Bu nedenle mikroorganizmalar için iyi bir gelişme ortamı oluşturur. Bu artıkların yanması sonucu organik madde oluşur.
Organik madde toprağı oluşturan kum-kil-kireç arasına girerek bunları bağlayan, parçacıkları sararak toprağın sıvı ve gaz içeriğini (gözenek) ile ayarlayan, mikroorganizmalara kültür ortamı hazırlayan, toprağın organik komplekslerini oluşturan bu yolla erozyona direnci arttıran önemli bir maddedir. Toprakta çürüyen organik artıklar ve organizma kalıntıları toprağın organik maddesini oluşturur.

Ahır gübresi hem organik madde hem de mikroorganizma kapsamı ile toprağa çok yönlü yarar sağlayan bir gübre çeşididir.
Ahır gübresi toprağımızın fiziksel, kimyasal ve biyolojik niteliklerini düzelten ve topraklarımızda sınırlı düzeyde bulunan humus yanında özellikle bitki besinlerinin elverişli halde depolandığı  yer ve yararlı mikroorganizmaların besini olarak büyük önem taşır.
Ahır gübresi toprağın bünyesi, hacim ağırlık  ve boşluklarını su tutma kapasitesini, rengini, ısınmasını, geçirgenliğini düzenler, su ve rüzgar erozyonuna dayanmasını sağlar.
Bu yolla bünyeyi iyileştirir. Yapıyı granüle hale getirir .Su tutma kapasitesini yükselmesini sağlar. Toprağın tava gelmesini yönetir ve işlenmesini kolaylaştırır . Kil oranı düşük kaba bünyeli topraklarda parçacıkların arasına girerek teksel yapıyı önler. Granül bir yapıya kavuşmasına ve akıcılık kazanmasına yardım eder . Ağır bünyeli topraklarda ise kil minerallerinin  oluşturduğu sıkı yapıyı önleyerek zerreler arasında gevşemeye neden olur. İşlenme kolaylığı ve geçirgenlik sağlar .
Buradaki etki asıl  organik maddenin yaptığı fiziksel değişiklik sonucu olmakta, sözgelişi % 1 organik maddeyi toprağa ilave ettiğimizde su tutma kapasitesinde % 5 lik bir artış sağlamaktadır.
Bir diğer faydası ahır gübresinin oluşturduğu organik madde koyu renkli olduğundan hafif bünyeli yani kumlu toprakların açık renginin koyulaşmasını sağlamakta  ve böylece toprağın ısınmasını kolaylaştırmaktadır.
Diğer bir önemli faydası zerreleri birbirine yapıştırarak su ve rüzgar erozyonuna dayanmasına katkıda bulunmaktadır.   
Ahır gübresi organik artıklardan oluştuğundan bitkinin gereksinme duyduğu bütün elementleri içerir, özellikle en önemli bitki besini olan azotun kaynağını oluşturmaktadır. Toprağı bitki besinlerince zenginleştirmenin yanında çözünen bitki besinlerinin de depolanmasını sağlar.
Tarıma yeni açılan alanlarda organik madde önceden açılmış alanlardan daha zengindir. Toprağın tarıma açılması, toprak yüzeyindeki örtünün sökülmesi, organik artıkların kaybolması ve kaynağın kurutulması anlamını taşır. Ülkemiz toprakları bin yılı aşkın bir süredir işlenmekte ve sömürülmekte, böylece organik madde sınırlı düzeye düşmüş bulunmaktadır. Türkiye topraklarının ancak %  6'sında organik madde yeterince bulunmaktadır. Diğer topraklarda yetersiz bulunduğundan verim düşüklüğü olmaktadır. Gerçekten ülkemizde pek çok tarım ürününde verim dünya ortalamasının altındadır.
Organik madde 1/20 oranında azot kapsar. Bu elverişli azotun en iyi göstergesidir .

AHIR GÜBRESİNDE C / N ORANIN ÖNEMİ ,YAKILMASI VE 
MUHAFAZASI


Ahır gübresi bitkilere faydalı olabilmesi için kapsadığı C/N oranı önem taşımaktadır. Bu oran yataklıkla birlikte taze dışkıda 60/1   dir. İyi bir ihtimar ve yanma ile gübredeki bu oranın 15-20/1 düzeyine düşürülmesi gerekir. Ve biz tarımcı olarak kullanılacak ahır gübresi denilince C/N oranı 20nin altına düşmüş organik artıkları anlamaktayız.  C/N oranı küçüldükçe yani azotun oransal değeri büyüdükçe kültür bitkilerinin yararlanması  artar.
Ahır gübresi taze halde toprağa verilirse büyük C/N oranından dolayı bitki bundan yararlanamaz. Toprakta kuruyarak ve çürümeyerek kalır. Ya da havada yavaş yanarak kaybolur. Bu nedenle ahır gübresinin fermantasyonu, yanması, gerekmektedir. Halkımız böyle gübrelere YANMIŞ GÜBRE ‘der.
             Gübrenin yakılması için bazı teknik kurallara uymak gerekir. Bunların başında gübrenin bekletilmesi gelir. Bu bekletme işleminde ise yığın büyüklüğü, yüksekliği büyük önem taşımaktadır. İyi bir yanmanın olabilmesi için yığın yüksekliğinin 1,5m.' den fazla olması gerekir. Bu durumda, havasız koşullarda faaliyete geçen mikroorganizma faaliyeti ile  gübre ısınır, yanma işlemi çabuklaşır. Mayalanmanın iyi bir biçimde gerçekleşebilmesi için gerekli ön koşullarda biri de yeterli nemin bulunmasıdır . Kuru bir gübre kemreleşir, tezek haline dönüşür ve yanma işlemi durur . Bu nedenle kuruyan gübrelerin ısıtılması, yığına su serpilmesi gerekir . Bu durum özellikle yağışsız geçen mevsimlerde görülmektedir. Kışın ya da erken bahar veya geç güzün genellikle yeterli yağışlarla sağlanmaktadır .
            Gübrenin yanması, mayalanmanın havadar koşullarda olması arzulanır . Havasız koşullarda yaşayan mikroorganizma 60c'nin üzerindeki sıcaklıklarda ölür . Bu işlem bir yavaş yanma olayı olduğundan yığından su buharı ve duman çıkar. Ancak havalanma ne kadar iyi sağlanırsa yanma işlemi de  o kadar çabuklaşır. Yalnız havalandırma işlemini sıcaklığı önleyecek kadar yapmamak gerekir. Yanma işleminin hızlanması için gübrenin hava ile temasının artırılması bunun için de gübre yığınının aktarılması gerekir.
Yanma esnasında C / N oranı hızla düşerek 20'nin altına iner organik madde humusa dönüşür ve açığa çıkan bitki besinlerinden bitkiler kolayca yararlanabilir.
Gerek yığının yapıldığı gerekse aktarmanın yapıldığı yerde açığa çıkan organik asitleri ve bitki besinleri kaybını önlemek için şerbetin mutlaka korunması ya da gübre yerine serpilmesi ya da sulama suyuna katılarak toprağa verilmesi gerekir.

HAYVAN GÜBRESİNİN MUHAFAZA YÖNTEMLERİ

          Hayvan gübresi  tarlaya verilinceye kadar geçen süre içinde işletme şartlarına bağlı olarak aşağıdaki yöntemler ile muhafıza edilebilmektedir.
     Ahır içerisinde gübrenin muhafazası:
           Ahırda muhafaza gübre değerini koruma bakımından ideal bir muhafaza şekil olarak kabul edilmektedir. Bu şekilde hayvanların yeterli derecede yataklıkları bulunduğu takdirde sıvı dışkı kaybı hiç bir zaman söz konusu değildir. Hayvanlar devamlı gübre üzerinde gezindiklerinden ayrışma olayı havasız şartlarda olmaktadır. Bu ise gübrede gerek organik madde gerekse azot kaybını en aza  indirir. Bu durumda gübre yağışların etkisinde kalmayacağı içinde yıkanma suretiyle  kaybı olmayacaktır. Ancak bu şekilde gübrenin muhafazası hayvan sağlığı bakımından uygun değildir.
Koyun ve keçi gübrelerinin bitki besinlerince zengin olmasının nedenlerinden biride gübrenin ağıllar içerisinde muhafaza edilmesi sonucu gübredeki bitki besinlerinin kaybıdır.
Ahır dışında gübrenin muhafazası :
  Ahırdan çıkarken taze gübre dağınık yanma ve toplu yanma olmak üzere 2 yöntemle muhafıza edilir.
    Dağınık yanma :
Gübrenin gübrelikte dikkatsizce gelişigüzel bir şekilde bekletilmesidir. Bu şekilde gübrenin yanma yeknesak olmaz. Çünkü gübrelikte öbekler halinde toplanan gübre fazla hava ile temas etmesi gibi rüzgar ve yağmur gibi atmosferik etkenlerince de devamlı olarak karşı karşıya kalır. Bu tip gübre yığınlarının alt kısmının sulu olmasına karşılık üst kısımlarının gevşek ve kuru olmasından dolayı yığının üst kısmında havalı, alt kısmında ise havasız ayrışma  cereyan eder. Bu şekilde gaz halinde azotun kaybı da söz konusu olur . 
Toplu yanma:
Ahırdan çıkarılan taze gübrenin gübrelikte toplu ve muntazam bir şekilde muhafaza edilmesidir. Toplu yanma sıcak ve soğuk olmak üzere 2 şekilde yapılır.
Soğuk yanma :
Soğuk yanma ahırdan çıkarılan ve gübreliğe getirilen gübrenin korunabilmesi için ; gübrenin iyice sıkıştırılması, gübrenin nem içeriğinin yeterli derecede tutulması, kuru ise ısıtılarak derhal sıkıştırılması, gübreliğin hava koşullarından en az düzeyde etkileneceği bir yerde yapılması, mümkünse yığının bozulmadan saklanması gerekir. Bu koşullar sağlandığı takdirde gübre yığınının yeterli düzeyde nem ile birlikte  havasız koşulların sağlanması ve aynı zamanda gübre yığınının içerisinde yıkanmaya yol açabilen suyun sızması önlenmiş olur. Bu şekilde gübre yığınının yanma tamamıyla havasız şartlarda cereyan etmekte ve gübre yığınının ısısı çok yükselmektedir. Soğuk yanma  şartları başından sonuna aynı tutulduğundan bu şartlarda yaşayan mikroorganizma faaliyetleri de yanma olayının başından sonuna kadar aynı devam eder.



SULAMA ZAMANININ TESPİTİ
Merhaba Değerli Üreticiler;
Bugün sulama zamanının tespiti konusunda birkaç pratik noktaya değinmek istiyorum.
Sulama zamanını tespit edebilmek için öncelikle topraktaki nem içeriğini bilmemiz gerekir. Topraktaki nem içeriğinin ölçülmesi bazı sebeplerden dolayı önemlidir.
-Çok su toprakta oksijen azlığına sebep olur.
-Az su bitkide gerilime yol açar,
-Topraktaki nem gübre ve ilaç uygulamaları için önemlidir.
-Tarım alet ve makineleriyle hayvanların araziden geçişi, çalışabilmesi açısından ve tarla işleme zamanı açısından önemlidir.
Topraktaki nemi değişik şekillerde ölçme imkanımız vardır.
Birincisi Gravimetrik yöntem dediğimiz laboratuvar koşullarında toprak nemini tespit edebiliriz. İkincisi ise görme ve hissetme yoluyla toprak nemini tespit edebilir, buna göre de sulama zamanını tespit edebiliriz.
Bu yöntemle toprak önce alt üst edilir ve numune alınır. Toprağımızın bünyesi bizim için önem arzetmektedir. Kumlu topraklarda aldığımız numune sıkıldığında avuçta ıslaklık bırakıyor ise sulanmasına gerek yoktur. Nemli görünür ve zayıf top oluşturur ise hala toprakta bitki için gereken nem var kabul edilir. Çok az nemli görülür ve birbirine yapışması zayıf ise sulamaya gelmiş demektir. Çok kuru, gevşek, parmaklar arasında akıyor ise solma noktası sınırındadır. Bu durumda sulama geciktirilir ise bitki strese girer, bitkide verim düşüklüğüne veya ölümlere neden olur.
Kumlu tınlı topraklarda toprak çok koyu görünür, sıkıldığında avuçta ıslaklık bırakır ve kısa şerit oluşturur ise toprak nemi bitki için idealdir. Orta derecede koyu renkli çok iyi top oluşturur ise toprakta nem azalmış ama hala bitki için istenen düzeydedir. Hemen hemen koyu renkli ve iyi top oluşturur ise su hala bitkinin ihtiyacını sağlar. Zayıf derecede koyu renkli, zayıf top oluşturur ise bitkinin su ihtiyacı vardır ve topraktaki su yetersizdir diyebiliriz. Nem nedeniyle oluşan renk açık ve top oluşturmaz ise muhakkak sulanmalıdır. Nemin oluşturduğu renk değişikliği  yok denecek kadar az ise bitki solma noktasına gelmiştir demektir. Solma noktası bitkinin ölmeye başladığı noktadır. Sulama zamanını bu noktaya hiçbir zaman getirmemeliyiz.
Orta bünyeli yani tınlı topraklarda ise aldığımız numune çok koyu görünüyor, sıkıldığında avuçta ıslaklık bırakıyor, 2,5 cm. uzunluğunda şerit oluşturuyor ise toprak tarla kapasitesindedir, sulamaya gerek yoktur. Koyu renkli, plastik top biçiminde olduğunda su yine yeterlidir. Oldukça koyu renkli iyi top oluşturuyor ise topraktaki nem hala yeterlidir. Orta derecede koyu renkli iyi top oluşturuyor ise nem içeriği azalmış demektir, sulanabilir. Zayıf derecede koyu renkli, zayıf top oluşturuyor ise sulama zamanı gelmiş demektir. Toprağın rengi açık ve küçük kesekler sert ise bitki için solma noktası başlangıcıdır. Bu safhaya gelmeden sulama yapılmalıdır.
Ağır bünyeli denen killi topraklarda ise tarla kapasitesinde toprak çok koyu görünür. Sıkıldığında avuçta ıslaklık bırakır, 5 cm. kadar şerit oluşturur. Koyu renkli, kolaylıkla ince dilimler oluşturuyor ise hala topraktaki su yeterlidir. Orta derecede top oluşturuyor, küçük kesekler yassılaşıyor ise sulanabilir. Kesekli ve kesekler parçalanıyor ise sulanmalı, kesekler sert ve çatlamış ise solma noktası gelmiş demektir.
Bu söylediklerim toprağa bakarak sulama zamanını tespit etmeye yarar.  Bir de bazı bitkilerin suya en çok duyarlı olduğu zaman vardır ki, mesela pamuk çiçeklenme başlangıcından olgun elma teşekkülüne kadar su ihtiyacı fazladır. Bazı bitkilerde sabah saatlerinde  gövdede koyulaşma ve pörsüme varsa su ihtiyacı vardır ve sulanmalıdır diyebiliriz. Bağ ve meyvelerde sürgünde yavaşlama ve yapraklarda koyulaşma varsa sulama zamanı gelmiştir diyebiliriz. Yoncada yine aynı şekilde büyümenin yavaşlaması ve yapraklarda pörsüme görülür. Hemen hemen bütün bitkiler su ihtiyacı duyduklarında yaprakları pörsür ve yaprak renkleri koyulaşır, buradan da bitkinin sulanmaya ihtiyacı vardır diyebiliriz.
Mahsulünüz bol ürününüz bereketli olsun.
İyi günler.

 

 tarimsalbilgi.org

 


 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol